Merhabalar,
6 ay, 10 kilo vermek için uzun bir süre mi yoksa kısa mı bilmiyorum ama benim minyon yapım için 10 kilo çok şey ifade etmekteydi ve kilo vermek benim gibi iştahlı bir insan için nasıl zor bir süreç oldu anlatamam.
Kilo vermek sadece ve sadece irade meselesi tabii ki, eski alışkanlıkları öldürmek ve rahatınızı bozmak demek. Benim uyguladığım bu yöntemler herkese uymayabilir, sonuçta herkesin metabolizması, düzeni ve yapısı farklı ancak bir kaç basit taktikle de fazlalıklardan kurtulabiliriz. Benim tekniklerim çok okuyarak ve deneyerek benim için en yaralı olanı görerek ortaya çıktı. Buyursun
1) Bir kasik olarak : Bol bol su içmek
Susadıkça su içer çok fazlasını aramam diyenlerdendim. Su içemiyorsanız sürekli yanı başınızda su şişesi bulundurun, bunu sürekli kendinize hatırlatın. İçtikçe içesiniz gelecektir zaten. Ahh bir eti tutkuya hayır demem psikolojisine girdiğim anda diktim su şişelerini, gerçekten acıktığınızda bunu yapmayın ama sıkıntıdan canınız bir şeyler çekiyorsa su imdadınıza yetişecektir. Buna ekstra olarak bir süre sonra saçınız, yüzünüz parlayacak, tırnaklarınız güçlenecek ve size hatırı sayılır bir enerji verecektir. Ayrıca her yemeğe oturmadan önce bir bardak su içerek oturuyorum, çok acıktığım zamanlarda yemeğe saldırmamı engelliyor çünkü biraz da olsa dolu bir şekilde oturuyorsunuz. Benim gibi ışık hızında yemek yiyenlerdenseniz muhakak yemek esnasında su içmeye çalışın, sizi yavaşlatacaktır.
2) Her şeyi yavaş yavaş bırakın
Çok fazla abur cubura düşkünlüğüm olmasa da hayır diyemediğim bir fast food bağımlılığım vardı. Yalnız yaşamanın verdiği düzensizlik, uzun çalışma saatleri yemek sepetini mutfaktan daha güvenilir kılmıştı. Bunun dışında buzlu şekeri bol kahveler ve paket paket bitirdiğim oreolar vardı. Aile evine yerleşince fast food gitmiş oldu. Her kahvede biraz daha az şeker koydum sonra bir gün kahve içtim ertesi gün içmedim. Oreo dan sadece günde belli sayıda yeme hakkı tanıdım kendime. Hala bunların hiç birini bırakmadım ama artık oreo çok nadir yiyorum ve kahve hala hayatımın bir parçası, çoğu zaman şekersiz içiyorum. Kötü alışkanlıkları bırakmak zor ama tamamıyla aburcuburdan vazgecmek de çok gaddarca geliyor. Hala nadir de olsa burger king yemek mutluluk veriyor eskiden her yediğimde mutsuz oluyordum..
3) Sağlıklı beslenmek çok da tatsız değil
Önceden meyve kelimesini duyunca bile suratım ekşirdi, o kadar sevmezdim ki hiç bir şekilde meyve yemezdim. Bir gün media markta girdim bir blender kaptım ve 3-4 çeşit meyve aldım, hepsini blendera attım biraz yogurt ekledim ve ta-daa lıkır lıkır içtim. İçtikçe kahvaltıda yer verdim onlara, bu sefer blendera atmadım taze taze şeftaliler aldım, kendimi elma soyarken buldum.. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Sebze yeme konusunda bir sıkıntım yoktu tek sorun onları pişirecek vaktim olmamasıyıdı ve tekrardan annemlere taşınmış olmam bu sorunu da ortadan kaldırdı. Deliler gibi tabağıma pilav köfte dolduran ben az pilav ve az köfte alarak barbunyaya dadandım. Zararlı olan şeyleri azaltırken bir yandan da yararlıları artırarak doymaya çalıştım. Dengeyi bu şekilde kurdum.
4) Harekete geçmeli
Tabi ki sadece ay ne yedim kaç kalori oldu, acaba azcık dondurma yesem bişiii olur mu ki ya demekle kilo verilmiyor. Hareket etmek lazım. Spor yamak lazım. Spor salonuna anksiyete problemimden gidemiyor oluşumdan dolayı başka şeyler yaptım. Önce youtubeda videolardan yararlanarak evde pilatese başladım daha sonra bol bol yürüdüm koştum, yazın hep yüzdüm ve Marmariste çalışmanın bir güzel yanıda bir taraf deniz bir taraf orman manzarasında koşabilmek, yüzebilmek ve yürüyebilmekti. Hepsini yaptım, bisiklete bile bindim. Şimdi kış ve artık Ankara'dayım yine pilates yine yürüyüş bandı. Eğer hiç bir şey yapamadıysam o gün, müziği açıp dans ediyorum. Hiç hareket etmemiş olmaktan iyidir. :)
Kilo vermek benim için çok ama çok zor oldu. Bir çok şeyden vazgeçtiğimi düşünüyordum hep ama aslında hayatım daha da güzelleşti. Eski kıyafetlerine tekrar girebilmek, uzun zamandır sizi görmeyen insanlardan ayy ne kadar kilo vermişsin ohaa diye tepkiler almak, kendinle tekrardan barışık olmak bile yeter!!
muck!!